2007 sezonu Formula 1’in en cekişmeli

sezonlarından biri olacaktır.

Bir yanda 2006’da F1 defterini kapatmış

Schumi’den yoksun Ferrari, diğer yanda 2

kez şampiyonluk kazanmış Alonso’dan

yoksun Renault ve son dönemde başarıyı

“Fin”li pilotlarla ararken rotayı ispanya’ya

çeviren McLaren.
üok değil, 4-5 yarış öncesine kadar Schumacher’in eksikliğinin Ferrari’ye çok şey kaybettireceğini düşünenler bile, Massa’nın 2006 sezonundaki etkileyici sürüşleri ile -istanbulpark, Brezilya- takımın güvenilir ellerde olduğunu kabul edeceklerdir.
Kimi Raikkonen… Hızlı, hem de çok. Agresif, mücadeleci ve kesinlikle şampiyon olmayı çok istiyor. Bütün bunlar Ferrari için birer artı olsa da, bu denli hızlı bir sürücünün 2001 yılında başladığı F1 kariyerinde “taç”landırılmamış olması Ferrari’nin olası bir 2006 benzeri sezon başlangıcı durumunda sorun yaratabilir.
McLaren’in görece dayanıksız otomobili -bence- Kimi’nin agresif sürüşüne uymuyordu. Ferrari’nin yarışlardaki dayanıklılığı ile Kimi’nin stili birbirini dengelerse, neden olmasın, yıllardır beklediği şampiyonluğa kavuşabilir.
Renault cephesinde ise görüntü oldukça puslu.
inişli çıkışlı kariyeriyle Fisichella tam bir muamma. Günündeyse, rakiplerine “tozunu” yutturabilir, ancak Renault’nun ihtiyacı, Fisi’nin 17 hafta sonu boyunca “gününde olması.
Heikki Kovalainen… Kimi’nin vatandaşı, Alonso’nun yaşıtı. Peki bunlar dünya şampiyonluğu için yeterli mi? Sanmıyorum. 2004 Aralık’ta Sebastien Loeb’le verdiği “şampiyonlar Yarışı” mücadelesinden galip çıktı. Her gelecek vaat eden F1 pilotunda olması gerektiği gibi, “yakışıklı” bir CV’si var. Kart, Formula Renault, F3, World Series by Nissan, Gp2 şampiyonalarında dereceler…
2007 sezonu hakkında söylenebilecek herşey, bu CV’ye dayanan “tahmin”lerden öteye gitmeyecek.

Ve Fernando Alonso. 2 dünya şampiyonluğu. ilkinde Kimi’yi, ikincisinde Schumi’yi mağlup etti.
Kimi’nin sahip olduğu tüm artıların üzerine, bu iki “minik” ayrıntıyı -tabii sağladığı özgüveni de katarak- ekleyebilir.
Tek handikap, 2007 yılında kullanacağı araç, daha önce alıştıklarının aksine, biraz “hassas”. Ancak Alonso’nun -nispeten- yumuşak stili, aracını zorlamadan alacağı ikinciliği, zorlayarak alacağı birinciliğe tercih etmesi de bu açığını kapatıyor.

Jenson Button’u da gözardı edemeyiz. ilk yarış birinciliğini kazanan ingiliz sürücü için, gelecek umut veriyor. Güçlü Honda motoru ile başarılı bir aerodinamik paket, sezon sonunda herkesi şaşırtabilir.

Sonuç olarak, bu kadar çok şampiyon adayı sürücü varken, kimse 2007’nin alışılagelmiş bir F1 sezonu içereceğini söyleyemez…