Suzuki Muharras Azası Ali Savcı, ’Rönesans Projesi’ ile Japon üreticinin tarihindeki en büyük global satış rakamına ulaştığını belirterek, \”Suzuki’nin dünya genelinde yüzde 5’lik pazar payı hedefine ulaşabileceği görüldü. Bu doğrultuda üretim kapasitesinde artışın yanı sıra yeni yatırımlar da gerçekleştirilecek. Türkiye ise 2010 yılından sonraki planlarda otomobil üretimi için en büyük aday\” dedi.
SUZUKI Otomobil Pazarlama ve Ticaret A.ş. Muharras Azası Ali Savcı, Suzuki’nin 2005 yılında başlattığı ’Rönesans Projesi’nin kısa sürede etkisini gösterdiğini belirterek, “Japon üretici geçen yıl tarihindeki en büyük satış rakamına ulaştı. Japonya dışında 1 milyon adet barajını aşan Suzuki’nin dünya genelindeki yüzde 5’lik pazar payı hedefine ulaşabileceği görüldü” dedi. Savcı, talep artışını karşılamakta zorlanan Suzuki’nin yeni yatırımları gündemine aldığına işaret ederek, “ilk etapta Hindistan ve Macaristan’daki üretim kapasitesinde artış planlanıyor. 2010 yılından sonraki dönemde ise talebi karşılamak için yeni fabrikalar kurulacak. Türkiye de bu planlarda otomobil üretimi için en büyük aday” diye konuştu. Haco şirketler Grubu olarak Japon Suzuki ile 24 yıldır çok güzel bir işbirlikleri bulunduğunu söyleyen Savcı, “2009 yılında tüm dünyada 2.6 milyon, Avrupa’da ise 400 bin adetlik satış hedefleyen Suzuki için Türkiye’de üretim yapmak çok avantajlı olacaktır” dedi.
YüZDE 35 BüYüDüK: Savcı, 2006 yılının nisan ve mayıs aylarındaki döviz dalgalanmalarından sonra oldukça zorlu geçtiğini söyledi. Yılın ilk yarısında çok iyi bir trend yakalandığını söyleyen Savcı, “Dövizdeki çalkantı durulmasına rağmen, özelikle eylül, ekim, kasımda pazarda bir önceki yıla göre düşüş olduğu gözleniyor. Bu sene bir önceki yıla göre, yüzde 12 gibi bir gerilemeyle kapanacak gibi görünüyor” dedi. Savcı, Suzuki açısından ise geçen yıla oranla satışlarda yüzde 35 gibi artış sağlandığını vurgulayarak, hedefledikleri 3 bin adetlik satış rakamını yakalayabileceklerini kaydetti.
2007’DE KRiZ üIKMAZ: Savcı, 2007’nin ise ’A’ ve ’B’ planlarının yapılması gereken bir yıl olduğuna dikkat çekerek, şöyle konuştu: “Türkiye’de bir siyasi çalkantının bekleniyor. Ancak biz çok olumlu bakıyoruz. Büyük krizlere dönüşmeyeceğini, bunun ekonomiyi çok büyük yansımaları olmayacağına inanıyoruz. Buradan hareketle bir A planımız var. Suzuki’nin dünya çapında ulaştığı pazar adetlerini Türkiye’ye yansıtmak. Japonya’dan alabileceğimiz araç miktarına da bağlı olarak, Türkiye’de yüzde 1’lik pazar payını hedefliyoruz. B planımızda ise, eğer ki beklenmedik ekonomik gelişmeler olur, pazarda ciddi bir daralma meydana gelirse, senenin ikinci yarısında biz de bu hedeflerimizi Japonya ile uyum içinde geri çekme imkanına sahibiz. Ama iyi bir yıl olacağını düşünüyoruz.”
BLOK MUAFiYETi OLUMLU: Savcı, 1 Ocak 2007 itibariyle devreye girecek olan ’blok muafiyeti’ uygulamasının sektörde rekabeti artıracağına işaret ederek, “Avrupa’da da uygulanan bu sisteme olumlu bakıyoruz. Bazı markalar gibi blok muafiyetini tehdit olarak görmüyoruz. ünümüzdeki yıl bayi sayımızı 25’e çıkarmayı düşünüyoruz. Bayilerin birden fazla markayı satacak olması onlar açısından da olumlur” dedi.
Grand Vitara’nın dizeli 72 bin 900 YTL’den başlıyor
SUZUKI’nin 4X4 segmentindeki temsilcisi Grand Vitara’nın dizel motor seçenekli versiyonu 72 bin 900 YTL’den başlayan fiyatlarla satışa sunuldu. Görünümü ve iç tasarımının yanı sıra ekonomik olmasıyla dikkat çeken Grand Vitara’nın dizel seçeneği, 100 kilometrede ortalama 7.7 litre yakıt tüketiyor. Araçta, 6 hava yastığı, immobilizer, yükseklik ayarlı hidrolik direksiyon, ABS, EBD, ESP ve fren desteği, direksiyondan kumandalı radyo/6’lı CD changer/MP3 çalar, cruise kontrol, ön sis farları ve otomatik klima, anahtarsız çalıştırma, sunroof, deri döşeme, xenon far ve far yıkama, otomatik far yükseklik ayarı gibi özellikler standart olarak sunuyor.
Artık 6 tekerlek bir pervaneden sorumluyum
SUZUKI Otomobil Pazarlama ve Ticaret A.ş.’de 10 yıldır Genel Müdürlük görevini yürüten Koray Batur’un yerine geçen ay getirilen Edmondo Morigi ise şirkette yeni bir yapılanmaya gittiklerini belirterek, “Otomotiv, motosiklet ve marin grubu faaliyetlerimizi aynı çatı altında topladık. Daha önce motosiklet ve marin gurubu bana bağlıydı. Otomotivin de eklenmesiyle artık 6 tekerlek bir pervaneden sorumlu oldum” dedi.