üocukluğumda ilk kez bir Espace gördüğüm zaman, bir anlam verememiş, “hmm ne garip araba” demiştim. Daha dikkatli baktığımda, ön camının motor kaputu ile sanki tek bir parçaymış gibi birleştiğini ve arka camın da aynı şekilde bagaj kapağı ile birleştiği fark etmiş, minibüse benzetmiş, sonra tavanın minibüse göre alçak kaldığını fark etmiş, yeni bir tür araç gördüğümü anlamıştım.
1984 yılında ilk kez satışa sunulan Renault Espace sınıfının ilk örneklerinden, yenilikçi bir “insan taşıyıcı – van”. Satışa sunulduktan kısa süre sonra Avrupa’da çok popüler olmuş ve yeni modellerinde de hem önceki kasanın hem de markanın çizgisinde kalmış, “van”ların babası durumuna gelmiş bir araç.
Espace’in kabinin ferahlığı, genişliği, koltuklarının rahatlığı insanı şımartan seviyede. Aracın cam yüzeylerinin toplamı 7.42 metre kare. Eğer test aracımızda elektrikli açılır cam tavan da bulunsaydı bu alan 2.16 metre kare daha büyüyecekti. Arka koltukların genişliği ve diz mesafesi, raylı sistem ile birleşince, orta sıradaki koltukları arkaya çevirme imkânı sunuyor, bu da oturum düzeninde size başka sınıftaki araçların veremediği özgürlüğü sağlıyor.
14 adet havalandırma ızgarası bulunan aracın arka bölümü için ayrı bir havalandırma sistemi bulunuyor ve yolculardan sağda ve solda oturanlar kendi isteklerine göre ısıyı değiştirebiliyorlar. Aracın içindeki nemi ölçen sistem duruma göre devreye girebiliyor ve kabin içinde “kaliteli” bir havanın sürekliliğini sağlıyor.
Son derece sade tasarlanmış göğüste araç ile ilgili bilgilerin yer aldığı gösterge grubu merkezi bir konumda bulunuyor. ilk bakışta biraz karmaşık görünen göstergeler zaman geçtikçe daha anlaşılır oluyor ve daha rahat okunuyor. “AUX” çıkışı, yani harici bir müzik çaları ses sistemine bağlama imkânı da bulunan aracın göğsünde birçok saklama gözü de bulunuyor.
Test aracı 2.2 litrelik 150 beygir gücünde dizel bir motor ile donatılmış. 5 vitesli otomatik şanzımanı motor ile son derece uyumlu çalışıyor. Vites geçişleri tam otomatik şanzımanlara benzemeyen sistem, isteğe göre vitesleri şoförün seçmesine izin veriyor. ürneğin kaygan zeminlerde aracı üçüncü viteste kaldırarak, patinajı engellemek mümkün. Elfreni ise siz aracı park konumuna alır almaz otomatik olarak devreye giriyor.
Espace, virajlarda zorlanmak için tasarlanmış bir otomobil olmadığını, sürüşteki konforu belli ediyor. Yumuşak süspansiyon sistemi orta büyüklükte yol bozukluklarına kadar, iyi bir sürüş konforu sağlamayı başarırken, çukurlar ve tümsekler büyüdüğünde, doğal olarak yetersiz kalabiliyor.
Yıkamalı xenon far sistemi, ABS, EBD, önden kaymayı engellemeye yönelik özel olarak programlanmış stabilite sistemi, kademeli açılan hava yastıkları gibi lüks otomobillerde bulunan bütün güvenlik unsurları Espace’da mevcut.
Espace hem büyük hemde ekonomik bir araç. içindeki her yolcuya eşit derecede önem ve konfor veren bir tasarıma sahip Espace ile, yüksek bir sürüş pozisyonunda seyahat ediyor olmak, yolculukları daha kolay bir hale getiriyor. Diğer yandan bilinçsiz sürücülerin çok yakın mesafeden önündeki aracı takip ettiği sıkışık trafikte, arkanızdaki aracın fiziksel olarak “size” uzak olması ise ayrı bir huzur kaynağı.